15 Mart 2012 Perşembe

Değişmezmiş meğer o koku hiç...

Bu gün elime astrolojiyle alakalı bi ajanda geçti tesadüfen...
Doğduğum günün özelliklerine baktım,değişik bişeyler yok aynı terane.
Ama canevimden vuran bi şey vardı ki beni orda artık darbe mi diyim ne diyim...
O günün rengi:Turuncu.
Baya bildiğin turuncu!
Şimdi diyebilirsiniz ki,ee nolmuş?
Şöyle bi manyaklığım var benim,efendim turuncu benim midemin bulanmasına neden olan bi faktör.Bilmiyorum hiç bi şey ama psikolojik olduğunu düşünüyorum.Çocukluğuma inmek lazım.Varsa gönüllü buyursun gelsin birlikte iniverelim :)
Şaka mı dedim yahu.Bu kadar olur...Onca gün...Onca renk...


Bu arada bugün harika bişey yaptım ben.
Bi kütüphanede miniklere yardımcı olmak gibi bi görevim var artık.Gönüllü olarak.
Öğretmen abla sıfatı gibi bişey,ben sadece abla kısmından yanayım tabi ki.
Bi ablalık kaderidir gidiyo ama kısmet diyorum sadece.Önce Aliş...Sonra Defne...Şimdi kütüphane.Hepsinde de aynı heyecan,hepsinde de aynı telaş içimde.Keşke daha başka olabilseydi derim hala...
Neyse.
O kadar şirin o kadar sıcak bi ortam ki şahsen ben çıkmamayı düşünüyorum ordan...
Diyorum hep,kitaplar başkadır benim için diye,düşünün artık mutluluğumu.
Çok özlemişim bi kütüphanede zaman geçirmeyi...
Aman kimse rahatsız olmasın diye fısır fısır konuşmayı...
Gıcırdayan bi tahtaya bastığımda apar topar adımımı geri almayı...
Ve kendine has o kütüphane kokusunu.
Çatısının altındaki bütün insanların kocaman gülümsemeleri ve sıcaklıkları da harika.
Yolunuz düşerse bu minik ama sıcacık kütüphaneye bekleriz efendim.Siz ben geliyorum Gülşah diyiverin,ben nerde olsanız bulurum sizi. :)
Sonraki zamanlarda fotoğraflarla da ısıtıcam içinizi.Şimdilik böle bi işe kalkıştığımı bilmenizi istedim o kadar...

2 yorum:

  1. Fotoğrafları en kısa zamanda görmek isteriz. ;)

    YanıtlaSil
  2. bende sabırsızlanıyorum,ilk fırsatta.söz :)

    YanıtlaSil